Sayfalar

26 Haziran 2016 Pazar

Geçmiş Şimdi Olduğunda (Dr. David Richo)

Bildiğiniz gibi, bilinçdışında zaman mevhumu yok. Diğer yandan tüm deneyimlerimiz, korunma amaçlı subjektif çıkarımlarla birlikte, orada depolanıyor. Bilinçdışı bir türlü çözemediğimiz konulara ilişkin tekrarlayan temalarla karşılaştığı zaman kalıplaşmış “eski” (aslında bilince göre eskide kalmış, bilinçdışında ise aktif) bir şablonu “yeni” duruma uygulama eğilimini gösterebiliyor. Gördüğünüz gibi ortada yeni bir durum yok, aynı yaşantıyı tekrar tekrar oynuyorsunuz adeta. Mitolojik bir işkence gibi.
Yansıtma mekanizmasını hepimiz biliriz. Duygularımızı asıl muhatabımıza değil de bir başkasına yönlendirdiğimiz durum. Bu kitapta yansıtma mekanizmasından bir parça daha karmaşık olan aktarma mekanizması anlatılıyor. Aktarma mekanizmasında geçmişte sorun yaşadığımız insanların rollerini farkında olmadan hayatımıza yeni giren insanlara yüklüyoruz. Tabi biz de geçmişteki rolümüze bürünüyoruz. Ve güya eskide kalan ilişki kalıbını yeni bir aktörle karşı karşıya geçip oynuyoruz.
Hepimiz sözde eski hatalarımızdan ders alıp bunları tekrar etmemeye çalışırız. Hayatımıza giren yeni insanlarla, rutin sorunlarımızı yaşamamayı umarız ama daha kudretli olan bilinçdışı, eski ilişki modelini olduğu gibi, sonuçlarıyla birlikte aktarabiliyor. Ve koca bir hayat böyle geçip gidebiliyor.
Çözüm her zaman olduğu gibi farkındalığımızı artırmak, neyi niçin yaptığımızı sorgulamak. Böyle yapmadıkça esas problemimizi çözemez ve aynı temaları tekrar eder dururuz.
Dr. David Richo’ya göre insanın gerçek benliğiyle anda olarak iletişim kurabilmesi için üç şeyden;  egodan, aktarımdan ve karanlık yanlarından bağımsız olması gerekiyor.
Peki, bunu nasıl anlayabiliriz? Richo şu formülü veriyor:
Eğer birisiyle ilişkinizde, “nasıl yapar?”, “onun ne haddine”,“o da kim oluyor” diye düşünüyorsanız, ego devrededir. ‘O kendini bişey zanneden hadsize haddini bildirirsek’ belki ilk anda iyi gelir ama esas sorunu çözüp ilerlememize de engel olur.
“Acaba ben de mi böyle yapıyorum” diye düşünüyorsanız, karanlık yanınızı sorguluyorsunuzdur. Karanlık yanınızı kucaklamakla sonuçlanacak bir süreç geçirirseniz bu hiç de fena bir şey değildir. Ama bir öncekinin tersine bu kez de tüm suçu kendinize yöneltip kendinizi suçlu ve değersiz hissediyorsanız bu bir kucaklaşma olmuyor.
“Annem/babam/eski eşim/eski arkadaşım….. da tıpkı böyle yapardı” diyorsanız, aktarım yapıyorsunuzdur. Çözmeniz gereken temel bir sorununuz var. Çözmedikçe aynı sorunu yaşamaya devam edeceksiniz.

Richo’ya göre ancak bu üçünden de bağımsızsanız, andasınız ve gerçek benliğinizle iletişim kuruyorsunuz. Bu farkındalığa erişmedikçe, aynı rolü tekrar tekrar oynarken aslında yeni bir şey yaşamıyor ve zamanda ilerlemiyorsunuz…