Şair ne demiş, “Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden, eteklerinde güneş
rengi bir yığın yaprak”… Peki, hiç yaprak tutmasak nasıl olurdu?
Karen Kingston, “Feng Shui ile
Kutsal Alanınızı Yaratmak” kitabında mekânsal enerji tıkanıklıklarının giderildiği 'Alan Arındırma' tekniğini anlatır. Üç bölümden (fiziksel
temizlik, birikmiş enerjilerin temizliği ve dağınıklığın giderilmesi) oluşan
tekniğin dağınıklıkla ilgili son bölümüne ilişkin yoğun bir ilgi ve geri bildirim olunca, sırf bu konuya ilişkin bir kitap yazmaya karar verir.
Karen Kingston kitabında özellikle
dağınıklık/biriktirme alışkanlığı/atamama durumunu ele alıyor. Farkındalık
yolunda, evinizi - ofisinizi -masanızı - hatta bilgisayarınızı ıvır-zıvıra boğmak, hangi
bağımlılıkların ve yüklerin sembolü? Bunları etrafınızda tutmak fiziksel,
zihinsel, ruhsal olarak sizi nasıl etkiliyor? Gereksiz yüklerden nasıl
kurtulursunuz?
Dışımız, içimizi yansıtıyor. Fiziksel düzlemde eşyalarımız, bilincimizdeki
(ya da bilinç dışındaki) yüklerin sembolü olabiliyorlar. Kitapta sadece gereksiz
eşyadan kurtulmanın yararlarına değinilmiyor. Örneğin bedenimizde tutulan
birikintinin de (150 Yıl Yaşayabiliriz kitabında ayrıntısıyla okuyabileceğiniz
gibi) gereksiz eşyadan farkı yok. Hatta bu ikisi kadar somut olmayan şeylerin
bırakılmasında da kuşkusuz ferahlık var. Ve aslında istenen de budur. Örneğin
bizi hapsettiğini hissettiğimiz inanç kalıpları, kısıtlayıcı toplumsal
sözleşmeler, bizi durağanlaştıran alışkanlıklar, bağımlılıklar... Tüm bu
gereksiz şeyleri her an terk ediyor olmak, hakikate yolculuğun önemli
esaslarındandır.
Karen Kingston’ın kitabı enerjinin yumuşak şekilde akmasını
engelleyen, hayatımızı durağanlaştıran birikintiden kurtulmanın ilham verici
yollarını gösteriyor ve okuru bir başlangıç yapması yönünde cesaretlendiriyor.